Tso Başkanı Dr. Ali Çelik Düzenlediği Basın Toplantısında Şöyle Konuştu;
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında getirilen başkanlık sistemine uyum ve 2018 Haziran seçimlerinde uygulanan seçim ekonomisi, 2018 Ağustos krizinin yaşanmasına sebebiyet verdi. Bu krizle boğuşurken 2019 mahalli seçimleri ve İstanbul seçimlerinin yenilenmesi sonrası yaşanan gelişmeler ekonomi yönetiminin moralinin bozulmasına sebep oldu. İktidarın toplumsal desteğinin azalması ve yaşanan iç ve dış gelişmeler uzun vadeli yapısal ciddi reformların hayata geçirilmesine engel oldu.
2016 sonrasında cari açığın, işsizliğin artması yatırım bütçesinin azalması, döviz altın ve borsadaki ciddi dalgalanmalar, iç ve dış politikada karşılaşılan olumsuzluklar, iş dünyası ve ekonomi yönetiminin bir araya gelip ciddi kararlar alamamış olması sorunların büyümesine ve krizin derinleşmesine neden olmuştur. 2019 Mart ayında tüm dünyanın ve ülkemizin yaşamış olduğu pandem krizi, yaşanan bu sorunlar ve olumsuzlukların üzerine, en hazırlıksızlık olduğumuz dönemde büyük bir faciayla karşılaşmamız ekonomik problemlerin daha da hissedilir hale gelmesini sağlamıştır. Bu krizin toplum ve iş dünyasındaki etkilerini minimalize edebilmek için ekonomi yönetimi, fonlar, tahviller, nakit ve döviz stokları, dış ve iç borçlanma, hazinenin piyasalara para sürküle etmesi gibi tüm yedek akçelerimizi devreye sokmamızı zorunlu kılmıştır.
Pandem döneminde bir araya gelip bu tablodan olumsuz etkilenen özellikle sağlık, eğitim, ulaştırma, kafe, restoran gibi hizmet sektörlerinin desteklenmesini zorunlu kılmıştır. Ancak nakdi yardımların pandemden fazla etkilenmeyen çalışmayan, üretmeyen insanlara yapılması, bulunabilen bütün kaynakların ötelemeli, düşük faizli finansal kaynak olarak tüm sektörlere verilmesi, SGK ödemeleri ve stopajların ertelenmesiyle kamu alacaklarının ötelenmesi; sorunun çözülmesine değil ötelenmesine sebep olmuştur. Bu süreci finans çevrelerinin iyi yönetememesi, doğru sektörlere ve ihtiyacı olan iş insanlarının kredi alamamasına araç, altın ve dövizde hareketliliğin artmasına sebebiyet verdi.
Pandemden etkilenen ve üretim ihracat noktasında ülke ekonomisi için önemli olan sektörlerin yeterince desteklenememiş olması dünya pazarlarında Çin’den boşalan alanlara hızlı bir şekilde girişimize engel oldu. Bu süreçte TÜRKAK ve TSE gibi uluslararası ihracat belgelendirme kuruluşlarının iş dünyasına hızlı ve çözüm odaklı hizmet verememesi, ihracatın desteklenmesi yerine bir satandan bir hibe alınması avantajımızı kaybetmemize Çin’in dünya piyasalarına daha agresif bir şekilde dönmesine sebebiyet verdi.
İş dünyası ve ekonomi yönetimi her zamankinden daha çok bir araya gelmeli çözüm önerilerini tartışmalı ciddi ve radikal kararlar almalıdır. Toplumsal mutabakat sağlanmalı, ekonomi yönetimi samimiyetini liyakatını ortaya koymalıdır. Pandemden etkilenen sektörler, nakit desteği, kira desteği, elektrik, doğalgaz, akaryakıt destekleri gibi somut yardımlarla desteklenmelidir. En önemlisi yaklaşan kış şartlarında devam eden pandem ve vadesi gelen finansal dönüşler SSK ve Maliye ödemelerinin üstesinden nasıl gelinebileceğiyle ilgili somut çözümler ortaya konulmalıdır. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte daha ciddi sıkıntılarla karşı karşıya gelebiliriz.
