İnsanoğlunun Tanık Olduğu Evrendeki En Tuhaf Cisimler!

featured

Bizler, atalarımız gibi gökyüzüne bakmaya doyamıyoruz ve bu alışkanlığından vazgeçemiyoruz. Aslında bu olay, insanlığın evrimi süresince merakını diri tutan gökyüzünün gizemi ve yukarıda ne olduğu kavramıydı. Her çağda yapılan gözlemlerle evrendeki en tuhaf cisimler nesiller boyu gözlemlendi. Tüm gökyüzünü sürekli ve görebildiği kadarıyla takip eden insanoğlu, bu huyunu zamanla geliştirdi ve takvim tutmaya başladı. Bilim insanları gök cisimlerinin hareketlerini bazen tutarlı, bazen de tutarsız şekilde tekrarladığını keşfetti. Sonrasında incelemek için dürbün, teleskop ve gözlemevleri kuruldu.

Şimdilerde derin uzayı gözlemleyerek atalarımızdan yadigâr olan alışkanlığımızı devam ettiriyoruz. Karşımıza çıkanlara ve gözümüzü alan cisimlere en az atalarımız kadar merakla bakıyoruz. Bu yazımızda bilim insanlarının bugüne kadar karşılaştığı en tuhaf cisim ve olaylar hakkında bilgiler vereceğiz. İyi okumalar.

  1. Siyah bir gezegen!

    İsmi TrES-2b olarak belirlenen bu gezegeni, Kepler uzay aracı 2006 yılında keşfetti. Gezegen o kadar siyahtı ki çevresindeki ışık kaynaklarından gelen ışığın sadece %1’ini yansıtıyordu. Bu siyah gezegenin bizden 750 ışık yılı uzakta olduğunu bilmek oldukça huzur verici hissettiriyor.

  2. Farklı buz gezegeni!

    Dünya üzerinde suyun buz haline gelmesi için genel olarak sıfır santigrat derecenin altındaki sıcaklıklara düşmesi gerekir. Fakat maddenin fiziksel halleri basınca bağlı olduğu için hal değişimi farklı sıcaklıklarda gerçekleşebilir. Buna örnek olarak dağlarda, düşük basınçta suyun daha düşük sıcaklıklarda kaynaması gösterilebilir. İşte, Gliese 436 b gezegeninde basınç o kadar yüksek ki yüzey sıcaklığı 400 °C olmasına rağmen burada su bulmanız imkansızdır. Suyun tamamın buz halindedir. Bu gezegeni keşfeden Dr. Paul Butler ve Geoffrey Marcy’nin çalışma grubundakiler bu durumu fark edince ne hissetti acaba?

  3. Alkolden bulutsular!

    Sagittarius B yıldızlar arasında kalan, gaz ve toz bulutundan oluşan bir bölgedir. Barry Turner tarafından 2001 yılında keşfedilen bu bölgenin asıl özelliği içerisinde milyonlarca litre alkol barındırmasıdır. Normalde yıldızlar arası bölgelerde basit organik bileşiklerin olması oldukça normal olarak gösterilebilir, fakat karmaşık organik yapı olarak alkol bulunması oldukça enteresan bir durumdur. Dünya’dan 26 bin ışık yılı uzakta olmasına rağmen Sagittarius B’yi incelemek için engel oluşturmaması bilimi gelişmişliğini göstermesi açısından dikkatleri çekiyor!

  4. En büyük galaksi!

    Şimdi sizlere evrende gözlemlediğimiz en büyük yapıdan bahsedeceğiz. Kuasarlar yüksek enerji ile parlayan galaksilerdir. Merkezlerinde kara delikler bulunduğu için çok büyük kütle çekim ile içe çökmektedirler. Büyük kuasar grubu içerisinde 73 adet kuasar içermektedir. Hayal etmeniz için büyük kuasarın boyutunun, gezegenimizin içinde küçücük bir nokta olarak bulunduğu Samanyolu Galaksisi’nin 40.000 katı olduğunu ve ışığın bir ucundan diğerine varması için gerek olan sürenin ışık hızıyla 4 milyar yıl olduğunu belirtmek isteriz. Ayrıca, bu büyüklüğün tanımlanması için astronominin kullandığı modellemelerin yetersiz kaldığını da bir kenara not düşelim.

Yolculuğa Hazır Mısınız? İlgili Bağlantılara Göz Atın

0
tebrikler
Tebrikler
0
k_t_
Kötü
0
m_kemmel
Mükemmel
0
_zg_n
Üzgün
0
acayip
Acayip
0
komik
Komik
0
sinirli
Sinirli
İnsanoğlunun Tanık Olduğu Evrendeki En Tuhaf Cisimler!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

60 nerenin plakası Tokat Haberleri