Aziz Türk Milleti tarihin her sahnesinde istiklal ve istikbali için verdiği mücadeleyi tüm dünyaya göstermiştir. Türk Milleti hiçbir zaman zulme ve boyunduruğa razı olmamıştır. Vatanı için canını feda etmekten hiçbir zaman imtina etmemiştir. Bu yüzden, bu toprakların yükü ağırdır. Bu topraklar, vatan söz konusu olduğunda erkeğiyle, kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla hayatını ortaya koyan, gazi ve şehit olmayı şeref gören Türk’ün birlik ve beraberlik ruhudur.
Yedi düvele meydan okuyan, dönemin en modern ordularını dize getiren, tarihin akışını değiştiren ecdadımızın yazdığı şanlı destanın 106. yıl dönümünü büyük bir onur ve gurur ile idrak etmekteyiz.
19 Şubat 1915 tarihinde başlayan ve Türk milletinin varlığını sürdürmek için mücadele verdiği Çanakkale Savaşı, tüm dünyaya Türk askerinin imkânsızı başardığını, vatan sevgisini ve iman gücünü en üst safhada ortaya koyduğu gibi, düşmana da “Çanakkale geçilmez “ gerçeğini kabul ettirmiştir. Bu nedenle Çanakkale Zaferi, kahraman Türk Milleti’nin varlığını yeniden ortaya koyduğu bir destanın adı olup, bu destanın her satırında insanlık onuru vardır.
“Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletiyle topyekûn canı ve kanı pahasına bizlere emanet ettiği bu kutsal vatanı bir asır önceki kararlılık ve azimle muhafaza etmek hepimizin en önemli sorumluluğudur.
Aziz şehitlerimizden aldığımız ilhamla, aynı şuur ve inançla, mukaddes emanetinizi daha yükseklere taşıma gayreti verirken, diğer yandan bizi millet yapan yüksek değerlerimizi daima canlı tutmaya ve yüceltmeye devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 106. yıldönümünde, bu cennet vatanı bizlere emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve istiklali uğrunda kahramanlıkları ve fedakârlıklarıyla milletimizin gönlünde taht kuran aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.