Yeme bozukluğunun etkisi her ne kadar fiziksel görünümde meydana gelse de temel rahatsızlıklar arasında yer almaz. Anoreksiya nervoza bir psikolojik rahatsızlıktır. Tedavisi ihmal edilirse rahatsızlık devam eder ve sonuçları ölüme kadar gidebilir. Manken hastalığı olarak da bilinen bu psikolojik rahatsızlık genel olarak genç kızlarda oldukça fazla görülmektedir. Erkeklerde görülmesi kızlara göre çok daha az bir olasılık.
Bu rahatsızlığın yaş çeşitliliğine baktığımız zaman genel olarak 15-25 yaş aralığında olduğu görülüyor. Çok nadirde olsa 10 yaşından ufak çocuklarda da görülebiliyor. Genel olarak gençlerde görülen bir rahatsızlık olduğundan dolayı gençlerin kilo takıntıları gözlemlenmeli ve onlara psikolojik bir travma yaşatmadan hastalığın önüne geçilmesi gerekiyor.
Anoreksiya nervoza genel olarak takıntılı, hırslı ve çalışkan kişilerde görülüyor. Ancak bu bireyler takıntılarını yanlış tarafa yöneltmişlerdir. Bu bireyler hayatlarındaki birçok sorunun kilo probleminden dolayı olduğunu düşünürler. Bu rahatsızlık sonucu zorlayıcı diyetler ve farklı olarak kalori alımı gözlemlenir. Her sorunu kiloya bağladıkları için kilo vermeyi öncelik olarak görürler.
Bu rahatsızlık kadınlarda adet döngüsünün daha sancılı geçmesine neden oluyor. Anoreksiya nervoza ayrıca hormonal bozukluklara da sebep oluyor. Bu rahatsızlığın önüne geçilmezse birey yatalak olabilir ve rahatsızlık hala devam eder ise ölümle sonuçlanabilir. Ölüm sebebi ise bağışıklık sistemlerinin çökmesidir. Sadece bağışıklıkla kalmayıp kemik erimesi, kalp ve böbrek hastalıkları gibi sorunlarla da karşı karşıya kalınabilir.
Öncelikle bu rahatsızlığı olan kişiler kilo kaybetmek için yeme düzeninde köklü değişiklikler yaparlar. Hastalık başta kendini göstermeyebilir. Bu bireyler bir anda az besin tüketmeye başlar. Bu sürecin sonunda gözle görülür bir etki alınır. Bur rahatsızlığa sahip olan bireyler karbonhidratları tüketmeyi reddeder ve bir süre sonra genel enerjileri düşer. Eğer bir ortamda yemek yeniyorsa onlarla beraber yememek için bahaneler üretir.
Ancak akıllarından geçen tek düşünce ise yeme içme fikridir. Kimi hastalar, rahatsızlıklarının farkındadır ve bu zayıflıklarını örtmek için bol kıyafetler tercih ederler. Böyle olmasına rağmen hala kendilerini kilolu hissederler ve sürekli endişeye kapılırlar. Bazı hastalar yemek yedikten sonra kendilerini suçlu hisseder ve tükettiği yiyecekleri kusar. Genel olarak belirtileri ise kıllanma, depresif kişilik, uyuma güçlüğü, kabızlıktır.
Hastanın vücut ölçüleri alınır ve oranlamalar yapılır. Saç, deri ve tırnak bölgeleri kontrol edilir. Bunların yanında birçok psikolojik test yapılarak bireyin düşünce yapısı açığa çıkarılır. Kilo aşırı takıntı haline geliyorsa ve kişi bu hastalığı kabul etmiyorsa tanı rahatlıkla koyulabilir.
Bu hastalığın tedavi süresi değişkenlik gösteriyor ama aylarca sürmesi mümkündür. Düzenli kontroller halinde tedaviye devam edilmelidir. Hastalar duygusal açıdan çok hassas ve örselenmiş oldukları için genel olarak şefkatli ve destekleyici davranılması öneriliyor.
Daha Fazla Bilgi İçin: Benzer Konulardaki Diğer Yazılar
Armatörlük denilince Türkiye’de ilk akla gelen isimlerden biri Nazım Kalkavan’dır. Kendisi Türkiye’nin deniz taşımacılığı, liman…
Arkadaşların arada mesajlarına görüldü yapıp açıklama yapmadan seni ortada bırakıyor mu? Ya davet edilmediğin buluşmalar,…
Arif Önemli’nin ismi, belki de çoğu kişi için ilk bakışta tanıdık gelmeyebilir. Ancak onun hikayesine…
Çoğu kişi, Anunnakiler‘i belki de hiç duymamıştır. Bu antik varlıkların hikayesi, insanlık tarihinin bilinmeyen derinliklerine…
Sevgili anne-baba adayları, Doğuma hazırlık sürecinizde sizlere destek olmak ve bilinçli bir gebelik dönemi geçirmenizi…
Tarih boyunca her yeni neslin merak ettiği önemli konulardan biri de büyüleyici ve kendinizi bir…