Eğitim Müdürlüğümüzle işbirliği içerisinde “Eğit-Donat, Riski Azalt” projesi çok
önemliydi. Bu projede riskli olarak görülen mahalle ve okullarımıza ağırlık verdik.
Onları uyuşturucu ve madde bağımlılığından uzak tutmak için çalışmalar yaptık.
İstanbul Çocukları Vakfı’ndan Sosyal Çocuk, Mutlu Gelecek, Psikososyal Okul
Projesi ve yine Sosyal Çocuk Mutlu Gelecek, Yetenek Atölyesi’ni hayata geçirdik.
Bu projelerle; çocuklarımızın, gençlerimizin eğitim, sanat ve kültürel faaliyetlerinin
oluşmasını hedefledik. Olumlu çıktılarını yaşayarak gördük. Yine özel MİM Sanat
Atölyesi ile Sanat Eğitim Spor (SES) Projesi ile ilçedeki okullarda sanata eğimli
gençlerimizi tespit etmeye çalıştık. Yeteneği olan gençlerimizi bu sanat dallarına
yönlendirdik. Projeye; Sevgi Evlerinde koruma altında kalan çocukları da dahil ettik.
Her biri kendi alanında önemli bir yere sahip olan öğretmenlerimizle; Resim, Türk
Makam Müziği, süsleme sanatları, tezhip ve katı gibi sanatlarda çocuklarımızın eğitim
alarak yeteneklerini ortaya çıkarmalarını sağladık. Bu projeler sonrasında hem
çocuklarımızı sokağın kötü alışkanlıklarından korumuş olduk hem de onların
içlerindeki yeteneği dışa vurmalarını sağladık. Bu kültür ve sanat çalışmalarımızın
halen devam ediyor olması hem kendi adıma doğru iş yaptığımızı, hem de
çocuklarımız adına yeni yeteneklerin keşfedilmesi anlamında bizi mutlu ediyor.
MAHALLELERİ RİSKLİ UNSURLARA KAPATTIK
-Gençleri kötü alışkanlıklardan korumak için= mahalle bazında neler yaptınız?
Uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele konusunda muhtarlarımızla birlikte mahalle
bazlı çalıştık. Kurduğumuz “Danışma” birimlerinde muhtar, öğretmen, imam-hatip ve
mahallede bulunan sivil toplum kuruluşlarından oluşan isimler yer aldı. Mahallede
saflarımızı sık tutarak risk unsurlarının o mahallelere girişini engelledik. Parçalanmış
aile çocuklarına psikososyal desteğin yanı sıra maddi destekte sağladık. Okulöncesi
eğitim duayenlerinden Montessori’nin “Çocuklar, yarının umudu ve teminatıdır”
düşüncesini kendimize rehber aldık. Yine Prof. Dr. Suheyl Ünver’in “Her insanın bir
mesleği bir de meşgalesi olmalıdır. İşte o meşgale sanattır, kültürdür” sözünden
hareketle gençler, öğrenciler ve çocuklar üzerinde sivil toplum kuruluşları ile beraber
bu projeleri yürüttük. Ümraniye’de yaptığımız bu projeleri ve yenilerini şimdi
Narlıdere’de de yapmak için kollarımızı sıvadık. Önceliğimiz yine gençlerimiz olacak.
Onların sanat ve sporla buluşmalarını çok önemsiyorum.
YILIN ENLERİ ÖDÜLÜ HALKIN NABZININ TEZAHÜRÜDÜR=
-Dünya Basın Mensupları Derneği tarafından ‘Yılın Enleri 2020’ ödülüne layık
görüldünüz. Bu ödül sizin için ne anlam ifade ediyor?
Dünya Basın Mensupları Derneği’nin yöneticilerine, ödül komitesinde yer alan jüri
üyelerine beni “Yılın Enleri 2020” ödülüne layık görmeleri nedeniyle teşekkür
ediyorum. Bu tür ödüller bizlere daha çok sorumluluk yükler, gayret ve
çalışmalarımızı daha çok arttırır. Halkın nabzını tutma kapsamında sivil toplum
kuruluşlarının bu tür çalışmaları önemli ve değerlidir. Derneğin tüm mensuplarına
çalışmalarında başarılar diliyorum.