Dünya tarihine yön verme fıtratına sahip olan asil milletimizin kendi kaderi açısından en büyük kırılma noktalarından birisi şüphesiz Anadolu’yu ebedi Türk yurdu kılan 1071 Malazgirt Zaferi ve diğeri Türk yurdunu tescilleyen 30 Ağustos zaferidir. Milli Mücadelemizi zaferle taçlandıran 30 Ağustos’un 101. yıl dönümünü şerefle ve şanla, coşku ve heyecanla kutlamaktayız.
Anadolu dünya medeniyetlerine ev sahipliği yapmış, birçok milletin vatan tutmak istediği, bu uğurda büyük mücadelelere giriştiği paha biçilemez ve mübarek bir beldedir. Bu kutlu beldeyi ebedi vatan tutmak için en büyük mücadeleleri milletimiz vermiş, 1000 yıldır bu uğurda şahadeti göze almıştır. Vatanımızın ve milli varlığımızın ölüm kalım savaşı olan Milli Mücadelemizde mutlak zaferi ilan eden 30 Ağustos, Anadolu’nun ilelebet Türk Yurdu olacağını son ve kati olarak beyan etmiş ve bunu dünya uluslarına kabul ettirmiştir.
Tarihi, kendi koşullarında incelemek, ona göre tarihe değer biçmek gerekir. Milli Mücadele içinde bulunduğumuz imkânsızlıklar ve zorluklara göre değerlendirildiğinde görülür ki insanlık tarihinin en büyük ve en asil milleti şüphesiz Türk Milleti ve tarihin en büyük kumandanlarından biri Milli Mücadelenin büyük komutanı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Kurtuluş Savaşı yüz yılları aşan yıkımın ardından Balkan Harbi, Cihan Harbi ve memleketin bilfiil işgali neticesinde tüm gücünü kaybetmiş, hasta ve yaralı bir millete tam da ölüm fermanı imzalanmışken ve bu ferman dünyanın egemen güçleri tarafından infaz edilmekteyken ortaya çıkan bir liderin aşıladığı inanç ve kararlılıkla küllerinden yeniden doğan kahramanlar neslinin şanlı destanıdır. Bu destan bütün dünyada şaşkınlık ve hayranlıkla okunurken kendi nesillerimizin de bu mücadeleden alacağı dersler, ilham ve inanç olacaktır. Bu bilinçle 101 yıldır aynı coşkuyla kutladığımız Büyük Zaferi kutlamaya devam edeceğiz.
Bazı değerler vardır ki onu elde etmek kadar elde tutmak da mücadele ve fedakârlık ister. Kutlu ve nazlı vatan Anadolu’muz 1000 yıldır milletimizden bedel istemekte ve milletimiz bu bedeli seve seve ödemektedir. Bugüne kadar olduğu gibi biz ve bizden sonraki nesiller de vatan söz konusu olduğunda bedelini ödemek için koşa koşa gidecektir. Bu uğurda sadece cephede değil hayatın her alanında mücadele vermek, çalışkan ve başarılı olmak zorundayız. Nesillere bu bilinci aşılamak tüm halkımızın sorumluluğudur.
En başta Milli Mücadelenin muzaffer komutanı, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu vatan için hayatını feda eden aziz şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyoruz.