Tarım İl Müdürünün sergilemiş olduğu bu tavra şaşırdım mı?

Elbette hayır, uygulamalarını yakından izleyen birisi olarak hiç şaşırmadım.

Şaşırmadım çünkü hep bildiğim/bildiğimiz kişi, yöntem hep aynı, yaşça değilse de makamca yüksek büyüklerimizle ters düşmüyor, en azından ters bir hareket çekip beni şaşırtmıyor. Allah için istikrarlı (!) birisi…

Makamca yüksek büyüklerimizle ters düşmeyen Tarım İl Müdürümüze nihayet bir eleştiri geldi. Bu nihayet kelimesi çok değerli o nedenle hem koyu yazdım hem de altını çizdim.

Dün CHP Tokat Merkez İlçe Başkanı’ndan Tarım İl Müdürü’ne “Siyaset Yerine Sahada Çalışın” eleştirel açıklaması geldi.

Gerçi Tarım il müdürümüz CHP’nin bu “Siyaset yerine sahada çalışın” eleştirisini bir kazanıma dönüştürüp, büyüklerinden “aferin” alır mı orasını bilmem.

Ama bildiğim bir şey var ki o da; Tarım İl Müdürümüzün Tokat CHP’ye karşı sergilediği bu tavır  “Bir musibet bin nasihatten iyidir”  misali, hem CHP’nin açıklamasına, hem de Tokat Tarım İl Müdürünün yanlış uygulamalarına ışık tutması ve kamuoyuna duyurulması açısından Tokatlılar için hayırlı olmuştur.

Açıklamaya gelirsem…

Önce bu açıklamanın katılmadığım birkaç yönü olduğunu belirtmeliyim. Tokat Tarım İl Müdürlüğü Tokat tarımıyla ilgili plan ve projelerini yalnızca bağlı olduğu bakanlık, valilik veya resmi kurumlarla değil, tüm paydaşlarla/taraflarla paylaşabilir, paylaşmalıdır. Kamu kuruluşlarının ve paydaş görüşlerinin de alındığı katılımcı bir eylem planı yapma zorunlulukları ve bunu gönüllülük esasıyla web sayfalarında paylaşmaları gerekliliği de bu yüzdendir.

Sonra da bu açıklamaya hem şaşırdığımı hem de sevindiğimi belirtmeliyim. Hani yukarıda “Bir musibet bin nasihatten iyidir” dedim ya, bu tavır Tokat Tarım İl Müdürünün bilinmeyen yönünü de açığa çıkardı.

Çünkü yıllardır Tarım İl Müdürü’nün Tokat tarımına nasıl zarar verdiğini, tarım arazilerinin bir bir nasıl canına okunduğunu yazıyor ve sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını, yerel medyayı sorumluluğa çağırıyorum.

Ve “TEMA dışındaki ilgili kurum ve kuruluşlara ne demeli? Tokat Büyük Ova Koruma Alanı içerisindeki  “tarım arazileri”   birer birer, planlı girişimlerle yok edilirken, “tarımsal sit” niteliğindeki tarım arazisi “şehir hastanesi” yapılacağı gerekçesiyle imara açılmaya hazırlanıyorken ve adına Toprak Koruma Kurulu denilen kurum tarafından tarım arazilerinin canına okunurken, kimi kurum ve kuruluşların sergiledikleri sessizliğe, tescilli kekemeleri oynamalarına ne demeli?” diye sorup duruyorum.

Bu konularda o kadar çok makale yazdım ki sayısını ben de unuttum.

***

Gelelim Tarım İl Müdürü’nün AKP İlçe teşkilatında Tokat tarımıyla ilgili bir bilgilendirme sunumu yapmasına…

Tarım İl Müdürlüğü’nün ilgili ekiple birlikte (kurumsal kimlikle) bir siyasi partiye Tokat tarımını ilgilendiren bir konuda bilgilendirme yapması çok doğaldır. Ve istekte bulunan tüm siyasi partilere ayrım yapılmaksızın bu tür bilgilendirmeler yapılmalıdır. Hatta daha ilerisini söyleyeyim. Böyle bir talep gelmese de, Tarım İl Müdürlüğü kendiliğinden ve bir planlama dâhilinde tüm paydaşlara; meslek odalarına, siyasi partilere ve ilgili sivil toplum kuruluşlarına Tokat tarımının gerçek durumuyla ilgili bilgilendirme sunumları yapmalıdır.

Ancak İl Tarım Müdürü çok daha önceden “ilimizin tarım performansı hakkında bilgi almak, pestisit analizleri ile ilgili çalışmaların ne durumda olduğunu öğrenmek ve çiftçilerimize verilecek destekler” konusunda CHP’nin yaptığı randevu talebini “yoğun oldukları” gerekçesiyle karşılamıyor ama AKP İlçe Başkanlığı’nın ayağına kadar giderek brifing veriyorsa bu yönüyle de eleştiriyi de hak ediyor demektir.

Peki,  Tarım İl Müdürünün sergilemiş olduğunu bu tavra şaşırdım mı? Kesinlikle hayır!

Şaşırmadım! Çünkü Tokat’taki tarım arazilerinin imara açılmasına, TOGÜ, Ziraat Mühendisleri Odası ve TEMA temsilcilerinin “ret oylarına” karşın,  Tokat Toprak Koruma Kurulu’nda “evet” oyu kullanan, TEMA’ nın duyarlılık göstererek mahkemelerde açtıkları davalardaki “ret” kararlarına durmadan ve ısrarla karşı itirazlar yapılmasına “ses” çıkarmayan, mahkeme kararlarına karşın tarım arazilerinin imara açılmasında sakınca görmeyip “ısrar” eden,  Başçiftlik gibi 1425 rakımlı bir ilçeye binlerce kiraz fidanı dikilmesine dahi “ses” çıkarmayan, bu fidanların kurumasına ve kamu zararı oluşmasına neden olan bir il tarım müdürünün Türkiye’deki en büyük muhalefet partisinin Tokat’taki temsilcisine “randevu vermemesi” de yakışıksızdır ama şaşılacak bir durum değildir?

Sergilediği tavırlar, aldığı ve mahkemelerden dönen kimi yanlış kararlar, gücünü bu saydığım davranışlarından, tarafgirliğinden ve bulunduğu makamı siyasallaştırmasından aldığını,  yönünü Tokat tarımının geliştirilmesi ve tarım topraklarının korunmasına değil, mevcut egemen siyasete döndüğünü düşündürmektedir. Tarım il müdürü uygulamaya aldığı kararlarla bizlerde Tokat tarımının gelişmesine katkı vermek istemediği yönünde bir düşünce oluşturuyor. Bir insanın inanmadığı bir davaya canla başla hizmet ettiği ve başarılı sonuçlar aldığı nerede görülmüştür? Bu şehirdeki bir İl Kültür Turizm Müdürü’ de “Tokat’ta turizm gelişirse toplumun ahlakı bozulur” demişti de, sonraları usulsüz işler yaptığı gerekçesiyle görevinden alındı.

Konudan bağımsız olarak söylüyorum. Kesin bildiğim ve inandığım bir şey var ki, makamını korumak için valilerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, siyasilerin yanlış ve uygunsuz imar taleplerine, gözünü tarım arazilerinin imara açılmasına diken rantçı ve çıkarcı beton düşkünlerine direnemeyen bir tarım il müdürü şehir tarımının gelişmesinin önündeki en büyük engeldir ve tarım arazileri için en büyük tehlikedir.

Bu vesileyle bir konunun altını özenle çizeyim. Tarım İl Müdürünün yanlış uygulamaları kesinlikle Tarım İl Müdürlüğünün kurumsal kimliğiyle ilişkilendirilmemelidir. Bu kurumda değerli ziraatçılar, çalışanlar vardır. Müdürler değişir ama kurumsal kimlik hep kalıcıdır.