Kadir Özbilgin
Kadir Özbilgin
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Haberler
  4. Yücel Bulut’un Meclis konuşmasından (2)

Yücel Bulut’un Meclis konuşmasından (2)

featured

Yazının başlığına 2 rakamını koymamın nedeni, daha önce de benzer başlıkla bir makale yazmış olmamdır.

O günkü yazımda da (29.07.2024 tarihli) Sayın Yücel Bulut’un iyi konuşan, sözle inandırma yeteneği yüksek, hazır cevap bir siyasetçi olduğunu yazmıştım.

İzlediğim 10 dakikalık videoda Sayın Bulut TBMM’de Tokat’ın yıllardır bitmeyen çilesini; Osmanlı’dan ve Cumhuriyet’in ilanından sonraki 73 yıllık serüveninden söz ederek Tokat’ın içinde bulunduğu noktayı anlatıyor.

Sayın Bulut gayri safi yurt içi hâsıla rakamlarının sıralamasına gönderme yaparak (atıfta bulunarak) Tokat’ın 74 ncü sırayla sondan sekizinci olduğunu ve bunun Tokat açısından korkulacak durumu (durumun vahametini) gösterdiğini söylüyor. Kendisine güvenerek bu verilerin doğruluğunu kontrol etmedim. Gerek de duymadım. Doğrusunu isterseniz her şey açık seçik ortada… Bu tarihsel değerlendirme, saptama aynı zamanda geldiğimiz noktanın en azından 20 küsur yıllık zaman diliminin önemli bir parçasının ortağı ve sorumlusu olduklarının da bir itirafı gibi…

Sayın Bulut 10 dakikalık videoda Tokat’ın can yakıcı sorunlarına değiniyor.

Tokat’ın karayolları ağının dışında kalması, yaşamsal öneme sahip kara, hava ve demir yolu ulaşımında yaşanan sorunlar, Tokat Hava Limanının tek bir uçuş rotasına hapsedilmesi, yatırımsızlık, Tokat OSB’nin içler acısı durumu, Yeni Nesil Sanayi Sitesi’nin tamamlanamamış olması, 2020-2024 arası kiraların %1280 oranında artması, , konut- imar ihtiyacı ve belki de bunların içinde en hafifi olan Tokat Stadyumu…

Evet, Tokat Stadyumunu saymazsam, bunlar Tokat’ın makro düzeydeki ağır sorunları. Ama bunlar Bektaşi sırrı değil. Bu sorunlar ve hatta daha fazlası istekleri üzerine makro ve mikro düzeyde bölümlenerek çeşitli zamanlarda siyasi partilere, milletvekillerine hatta Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar bir dosya olarak sunuldu. Dilerse Sayın Vekilin kendisine de gönderebilirim.

Bu sorunlar aynı zamanda, çeşitli kurum ve kuruluşların hazırladıkları bölgesel Kalkınma Planlarına ve şehre ilişkin hazırlanan eylem planlarına da konu edildi. Ama değişen bir şey olmadı. 1993 yılında Turizm Bakanlığınca hazırlanmış olanı saymazsam, 2006-2018 arasında çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından hazırlan 7 adet eylem planı hazırlanıp çekmeceye atılmıştır. Eğer bu eylem planlarının hazırlandığı ilk yıldan itibaren neden uygulamaya alınmadığı Tokat milletvekilleri, meslek odaları ve sivil toplum tarafından sorgulanmış olsaydı bugün böylesi ağırlaşan sorunlarla boğuşmak zorunda kalmazdık.

Hani “kelimeler kelime, sözler söz, açıklamalar açıklamadır ama yalnızca performans gerçektir” diye bir söz vardır ya, bu sorunları birkaç yıl arayla dillendiren kim varsa “hamaset” yapmakla suçlanmıştır. Yani konuş konuş nereye kadar? Bu sorunları sağır sultan duydu! Bir tek bu sorunları çözüme kavuşturması gerekenler harekete geçirilemedi.

Sayın Cumhurbaşkanına Meclis kürsüsünden övgüler sunmakla da bu sorunlar çözüme kavuşturulabilir mi bilmem ama genel seçimlerde 20 küsur yıldır en yüksek oylardan birisini Tokat’tan alan Sayın Cumhurbaşkanın Tokatlıların sesini bugüne kadar duymadığı çok açık değil mi? Bundan sonra da duyar mı bilmiyorum. Tokat’ın sesini duyuramayan siyasetçilerimiz, meslek odalarımız ve sivil toplum bundan kendileri için bir ders çıkarıyorlar mıdır? Umarım Sayın Yücel Bulut’un sesini duyarlar.

Bir de şu var, Tokat’ın 5 den başlayıp 3’e düşen Ak Parti Milletvekilleri yıllardır bu sorunlara çözüm bulamamış, sorunları giderememiş, ilgilileri harekete geçirememiş de şimdi Sayın Yücel Bulut mu giderecek? Buna izin verirler mi? İşi çok zor.

Peki, suç kimde?

Suç, Tokat toplumunu düşünsel alanları, inançları, mezhepleri üzerinden ayrıştıran, politize eden, bizden-sizden suçlamalarına ve partizanca uygulamalara muhatap eden, yapıcı da olsa eleştirilere katlanamayan, şehri şehirle ilgili sahiplenme (aidiyet) duygusu bulunmayan, yeterliliği olmayan çalışanlara ve yöneticilere teslim eden,  şehrin makro ve mikro sorunlarına gözlerini, kulaklarını kapayan, yapılanlardan etkilenenlerin yapılacaklar üzerinde söz hakkı olduğunu umursamayan, sonra da istişare, meşveret, katılımcılık diyerek hamaset yapan kamu bürokrasisinde, siyaset erbabında ve elbette bunlara ses çıkarmayan Tokatlılardadır.

Bu duruma gelmiş olmamız nedensiz değildir. Tüm kamu kuruluşlarındaki atamalara, işe alımlara bakınız. Yeterli olanlar mı işe alınıyor yoksa yeterliliklerine bakılmaksızın partililer ve yakınları mı?  Atama ya da sözde seçim yoluyla gelenler yönlerini Tokatlılara değil de, kendilerine atayanlara dönüyor, Tokatlılar bile bugün şehirlerine ilişkin stratejik planlamaların gerçek aktörleri olarak değil de, hangi partiyi destekledikleriyle değerlendiriliyorsa bir gerilemenin ya da duraklamanın oluşmasına da kimse şaşırmamalıdır.

Eğer Sayın Yücel Bulut yukarıda saydıkları sorunların neden çözülemediğini içtenlikle anlamak istiyorsa öncelikle toplumu ayrıştıran, kendilerine eleştiri yöneten insanlarla ilgiyi ve ilişkiyi kesen, onları dışlayan, onlarda sahiplenme (aidiyet) duygusunu yok eden bu politik yaklaşımı incelemelidir. “Kazanmak için her şey mubahtır” ya da “küçük olsun benim olsun” anlayışı bir toplumu bölmenin, ayrıştırmanın en iyi yollarından birisidir. Ve bölünmüş, ayrıştırılmış bir toplum ihtiyaçlarının giderileceğine olan inançları zayıfladığı hatta yok olduğu için güç birliği içinde hareket etmez, edemez de. Edemediği için hakkı olanı aramaz, alamaz, bizim yaptığımız gibi konuşup durur. Ve çok acıdır günümüz siyaseti de bundan nemalanmaktadır.

***

Sayın Bulut’un konuşmasında ilgilimi çeken bir iki konuya değineyim.

Sayın Yücel Bulut muhteşem yol ağlarının örüldüğünden ve Tokat olarak bundan yararlanma arzusunda olduklarından söz ederek, dili sürçmüş olmalı ki “Niksar-Akkuş” yolunun devam ettiğini söyledi. Geçmediğimiz halde para ödediğimiz o yolların kimin için “muhteşem yol ağları” olduğu hepimizce bilindiğinden o konuya girmeyeyim. Ancak Niksar-Akkuş yoluna başlanmadı ki devam etsin. Aldığım en yeni bilgi Niksar-Akkuş yolunda viraj genişletme dışında bir çalışmanın yapılmadığı yönündedir. Sayın Vekil herhalde Tokat-Niksar yolunun devam ettiğini söylemek istedi.

Yeni Nesil Yeşil Sanayi Sitesi’ne gelirsem… Sayın vekil 10 yıldır yapımı devam eden bu site için bugüne kadar 134 milyon harcandığını söylüyor ama söylediğinin aksine temeli bile bugüne kadar atılamamış bu site için bu kadar paranın neden harcandığını, bu sitenin tarım arazisine neden ve hangi akılla yapıldığını sorgulamıyor. Geçmişi bilmeyen gelecek için ders çıkaramaz. Söz konusu sanayi sitesinin temeli henüz atılmamıştır. Ki bu tarih itibariyle ilgili alanı görenler bunu anlayabilirler. Burada uzun süredir yapılan çalışma yaklaşık 270 dönüm alanda yapılan temel dolgusundan ibarettir. Sayın Vekil, söz konusu alan zemininin yapılaşmaya uygun olmaması nedeniyle, büyük para, emek ve uzun zaman harcayarak temel dolgusu yapılmasını dikkate alırsa, bu tür yatırımların, bu tür tarım arazisine yapılmaması gerektiğini de teslim eder sanıyorum. Bugün 134 milyon gibi bir kaynağın harcanmasına karşın hala temel atılamamışsa biraz düşünmek gerekir. Sakın yanlış anlaşılmasın. Kooperatif yeni yönetimi elinden geleni yapmış ve yapmaya da devam etmektedir. Onlar önceden alınan yanlış kararların yükünü çekmektedir. Umar ve dilerim konu üyelerin daha fazla mağduriyetlerine neden olmadan sonuçlanır. Ancak bu konuda ümitli olmadığımı belirtmeliyim.

Diğer bir konu da Tokat OSB… Yıl 2024 ve Tokat OSB’nin henüz bir sanayi envanteri yapılmamışsa, kendilerini sanayici olarak tanıtanların türlü nedenlerle sanayi sicil belgeleri bile yoksa sanayiciler finansal kaynaklara ve rekabetçi pazarlara erişimde sorun yaşıyorsa, sanayici niteliği taşımayan işletmeler Tokat OSB’de cirit atıyorsa bu anlayışla yeni bir OSB yapsanız ne olur yapmasanız ne olur? Sayın Milletvekilimize katılmamak mümkün mü? Şüphesiz OSB’nin yeri tarım arazisi niteliği taşımayan uygun bir yere elbette taşınmalıdır. Ancak bundan önce bir zihniyet değişikliği çok daha yararlı olacaktır. Düşünün bu dijital çağda bu şehrin halen bir sanayi, ticaret ve turizm envanteri bile yoktur. Sanayicilerin ve OSB’nin sorunlarını yazsam bunalırsınız.

İşsizlik sorununa gelirsek… Sayın vekil haklı olarak şehirde ciddi bir işsizlik sorunu olduğundan söz ediyor ve düşünüyor ki, OSB, Yeşil Sanayi Sitesi, ulaşım ağı gibi parametreler tamamlandığında yatırım gelecek ve işsizlik azalacak. Lojistik sorununun çözüme kavuşturulması, üreticilerin uygun navlunlarla rekabetçi pazarlara açılması elbette işyeri kazançlarının ve dolayısıyla istihdamda küçük bir artış yaşanmasına katkı sağlayacaktır. Ama salt bununla olmuyor. Bunun sürdürülebilir olması, Tokat’ın yatırım ve üretim kapasitesinin artırılması için topyekûn çalışılması,  belediyelerin yerel ekonomik kalkınma anlayışını özümlemeleri ve içselleştirmeleri gerekiyor. Özel sektör diyerek yatırımcının arkasında durmayan, istidam artırıcı, kariyer geliştirici, dijital çağa uygun projeler üretmeyen belediyelerle, 2 yıldır “adı var kendi yok” hükmündeki bir Tokat Sanayi ve Ticaret Odası ile iş gücü oluşturacak yatırımların gelmesi hadi hayal demeyelim ama çok zor değil mi?

Yazı uzun olacak ama konuşmanın en can alıcı ve tehlikeli kısmına geliyoruz.

Sayın Yücel Bulut ev kiralarının çok yüksek artığından söz ederek (ki kiraların aşırı artığı doğru) Tokat’ın halen 7 bin konuta ihtiyacı olduğundan söz ediyor ve diyor ki, “Çünkü şehrin çok ciddi bir imar problemi var. Şehir, doğal sınırlarına ulaşmış durumda. Ve büyük tarım arazilerine dayanmış olduğumuz için imar alanı oluşturmak konusunda hem belediyelerimiz hem de Çevre Bakanlığımız ciddi bir sıkıntı içerisinde. Bu da ciddi bir konut açmazını beraberinde getirdi.”  Bunu nasıl okumalıyız? Sayın vekil “Artık tarım arazilerimizi imara, yapılaşmaya açmalıyız” mı demek istiyor.

Sayın Vekil 16 belediye başkanıyla birlikte Çevre Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’la bir toplantı gerçekleştirdiklerini, hem kentsel dönüşüm vasıtasıyla hem de yeni imar alanları vasıtasıyla Tokat’ta konut üretimini ve arzını hızlandıracak çözümleri belediye başkanlarıyla paylaştıklarını belirtiyor. Sayın vekil yeni imar alanları vasıtasıyla Tokat’ta konut üretimini ve arzını hızlandıracak çözümleri biz Tokatlılarla da paylaşabilirler mi?

Örneğin daha önce Büyük Ova Koruma alanı içerisindeki 600 kusur dönüm tarım arazisini yapılaşmaya/imara açmaya çalışan,  bu isteği TOGÜ, TEMA ve Ziraat Mühendisleri Odası’nın muhalefet şerhlerine karşın Tokat Toprak Koruma Kurulunca ve Tarım Bakanlığınca kabul edilen ancak TEMA’ nın açtığı dava sonucunda önce Tokat Bölge İdare Mahkemesinden, sonra Samsun İstinattan, daha sonra da Danıştay tarafından ret edilen Emir Seyit Belediyesi tekrar bu alanın imara açılması yönünde bir girişimde bulunacak mı? Bulunursa Sayın Yücel Bulut bu talebin arkasında mı karşısında mı duracak? Tarım arazilerinin imara açılması girişimleriyle ilgili başka örnekler de verebilirim.

Sözün özü; Sayın vekilimizin yaptığı gibi biz Tokatlıların bildiği ve yaşadığı sorunlarımızı Meclis kürsüsünden anlatmanın da bir sakıncası yok! Hatta sürekli anlatılırsa farkındalık da yaratılabilir. Ancak, katılır mısınız bilmem, sorunlarımızın çözüme kavuşturulmasını istiyorsak, Mevlana’nın dediğine benzer bir yaklaşım sergilememiz daha etkili olabilir.

Sorunlarımızı çözüme kavuşturacak kapıyı açabiliriz. Yeter ki hep birlikte vurmayı bilelim. Kapı ne zaman açılır bilemeyiz ama yeter ki hep birlikte kapıda durmayı bilelim.

 

SONRAKİ YAZIM: “Fatih Gökdere ve Tokat TSO…”

 

Yücel Bulut’un Meclis konuşmasından (2)
Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir